Paslanmaz Çelik Paslanmaz mı Gerçekten?
Hemen her evde paslanmaz çelik tencere seti
vardır. Bu tencerelerin pek çok önemli özelliğinin yanı sıra en dikkat çeken
özelliği uzun ömürlü olmalarıdır. Bunun nedeni de çeliklerin paslanmaz
olmasıdır. Peki, hiç merak ettiniz mi, genelde çelik paslandığı halde neden bu
tencereler paslanmaz?
Çelik ile demir arasında çok az bir fark vardır.
Saf demir bir bakır kadar yumuşaktır. İçine %2 kadar karbon katıldığında
inanılmaz bir mukavemet, sertlik ve mekanik özellikler elde edilir ki; adı
artık çelik olur. Demirin bol olması, kolay ve ucuz elde edilmesi nedeniyle
çeliğin de kullanımı çok yaygındır. Ancak çelikte de, demirde olan bir zayıf
nokta vardır: Paslanma, diğer bir deyişle oksidasyon.
Günlük hayatımızda kullanılan eşyaların
paslanması sonucu her yıl dünyada milyonlarca dolar boşa gitmektedir. Bu kaybın
büyük bir kısmı demir ve çeliğin paslanmasından dolayıdır. Paslanmayı kısaca
demirin havadaki oksijenle birleşmesi olarak tanımlayabiliriz. Aslında bu
elektrokimyasal bir reaksiyondur. Bu nedenle malzemenin bir yerinde başlayan
paslanma, boyanın altından geçerek diğer bir yerde ortaya çıkabilir.
Sadece demir ve çelik değil, diğer metallerde
paslanır: Örneğin, alüminyum, pirinç, bronz gibi. Ancak bu metallerde malzeme
ile oksijenin birleşmesinden çok ince bir tabaka oluşur ve bu tabaka oluşur
oluşmaz, malzemenin havayla temasını keserek koruyucu bir rol oynar,
paslanmanın ilerlemesini önler. Bu tabaka o kadar incedir ki; malzemenin rengi
hemen hemen değişmez. Demirdeki paslanmanın özelliği, onun ve oksijen
atomlarının boyutlarındaki büyük farktan dolayı yüzeyde sağlam bir birleşme
olamaması, paslanmanın malzemenin içine nüfuz etmesi, sadece görüntü değil
mukavemetin de bozulmasıdır.
Paslanmada havadaki nemin de etkisi büyüktür.
Reaksiyondaki su miktarı pasın rengini de belirler. Bu nedenle pasın rengi
siyah veya çok koyu kahverengi olabildiği gibi sarımtırak da olabilir.
Paslanmanın hızını artıran faktörlerden bir diğeri de tuzdur. O da bu
elektro-kimyasal reaksiyonun hızını artırır. Kışın kar nedeniyle yollarına tuz
dökülen yerler ve deniz kenarlarında paslanma daha hızlı olur. Paslanmaz
çelikten önce, paslanmayı önlemek için malzeme boyanıyor veya galvaniz
kaplanıyordu. Bu çözümler de özellikle sağlık ve gıda sektöründe başka sorunlar
yaratıyordu.
İlk paslanmaz çeliği Harry Brearley,1913 yılında
tesadüfen keşfetti. Tüfek namluları için çeşitli metalleri birleştirerek
deneyler yaparken bazılarının paslanmaya karşı dirençli olduklarını gördü. Her
büyük buluşta olduğu gibi, o da bunu sanayicilere kabul ettirmek için uzun bir
uğraş verdi. Krom gibi bazı metaller, atom boyutlarının birbirine yakın
olmasından dolayı oksijenle çok kolay ve süratli birleşirler. Kalınlığı birkaç
atom olacak kadar çok ince ama çok sağlam bir tabaka oluştururlar. Başka
reaksiyon olmaz. Bu tabaka zedelense bile tekrar oluşur. Krom belli bir oranda
çeliğe katılırsa yine aynı olay olur, çelik artık paslanmaz. Paslanmaz çeliğin
içinde yüzde 10-30 krom vardır. Bu orana eklenecek nikel, titanyum, alüminyum,
bakır, sülfür, fosfor ve benzeri elemanlara bağlı olarak kullanım yeri değişir.
Yeni yayınlardan haberdar olmak için e-mail adresiniz ile abone olun
Dönüştür Conversion Yüz İfadeleri Yüz İfadeleri